Serin rüzgârlara pencereni aç! Karşında fecirle değişen ağaç, Bak, seyret ağaran rengini ufkun Mahmur gözlerinde süzülsün uykun. Bırak saçlarınla oynasın rüzgâr. Gümüş çıplaklığı bir başka bahar Olan vücudunu ondan gizleme. Ne varsa hepsini boyun, saç, meme, Esirden dudaklar okşasın sevsin Mademki geceden daha güzelsin!
Tanpınar, Yahya Kemal’in de kendi üzerinde derin etkileri olduğunu, Antalyalı gence yazdığı meşhur mektubunda şu sözlerle dile getirir: “Şiirde ve fikirde ilk ve galiba yüzünü gördüğüm son hocam Yahya Kemal oldu. Haşim’i daha evvel okumuştum ve sevmiştim. Bu iki şair bana kendilerinden evvelkileri unutturdular. Yahya Kemal’in derslerinden -fakültede hocamdı- ayrıca eski şiirin lezzetini tattım. Yahya Kemal’in üzerimdeki asıl tesiri şiirlerindeki mükemmeliyet fikri ile dil güzelliğidir. Dilin kapısını bize o açtı. Bazıları bu tesiri başka türlü görüyorlar. Hakikatte estetiğimiz aynıdır. Yalnız millet ve tarih hakkındaki fikirlerimde bu büyük adamın mutlak denecek tesirleri vardır.”
Rıhtımda Uyuyan Gemi
N’olur bir sabah vakti Çağırsa bizi sonsuzluk Birden demir alsa gemi Başlasa güzel yolculuk.
Yırtılan yelkenler gibi Enginle baş başa kalsak. Ve bir şafak serinliği İçinde, uykuya dalsak.
Rıhtımda uyuyan gemi Hatırladın mı engini? Gidip de gelmeyenleri Beyhude bekleyenleri?