Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın. ellerimde koparmaya çalıştığım zincirlerden kalma yara izleri yeni yeni iyileşmeye yüz tutmuş olsun. gözlerimde öyle bir karanlık olsun ki, gören kör oldum sansın. yanaklarım kurumuş olsun göz yaşlarımdan, dudaklarımsa çatlak çatlak.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın. belki bin tane aşktan geçmiş olayım ve hiçbiri olmasın gözümde. hiçbiri tamamlayamamış olsun cümlelerimi, hiç biri bağlayamamış olsun geceyi sabaha. hiçbirinin gülüşünün her anı senin kadar aklıma işlenmemiş olsun. hiçbirinin hayali en güzel haliyle barınamamış olsun beynimde. hiçbirinin izi kalmamış olsun bedenimde.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın. sessizce ağladığım anları kimse çığlık çığlığa hıçkırıklara dönüştürememiş olsun. ellerim kimsenin üzerinde eriyip gitmemiş olsun, gezinse bile. dudaklarım senin adını söylerkenki gibi kıvrılmamış olsun hiç bi ad’a yeterince. yerine koymaya çalıştığım her beden yok olup gitmiş olsun kumlar aktıkça tane tane. unuttuğumu sandığım, vazgeçtiğimi sandığım, sevmediğimi sandığım öyle bir zamanda gel ki yerçekimine karşı koysun damarlarımda beni yaşatan her zerre. öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın…
Bu şiir Orhan Veli Kanık’ın şiir kitaplarında yer almamaktadır.
Şiirin aslı İSTANBUL İÇİN şiirinin DÂVET bölümünde yer alır.
(Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın)