Hz. Muhammed (s.a.v.) Ve Son Çağrı(KUR'AN)

         

 Allah’ın insanlığa gönderdiği son din; İslam ve son Peygamber: Hz. Muhammed’in (s.a.v.) özellikleri nelerdir? Son din ve son Peygamber hakkında bilgi... Peygamberimiz Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem), en son peygamberdir. Ondan sonra bir daha peygamber gelmeyecektir. Kur’an’ı Kerim ilahi mesaj zincirinin, peygamberlik ve vahiy müessesesinin onunla sona erdiğini, onun Hatemu’n-Nebiyyin (nebilerin sonuncusu) olduğunu kesin bir biçimde bize haber vermektedir:

HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V.)KISACA HAYATI
1-Hz. Muhammed (s.a.v.) 571 yılında Mekke’de doğdu.
2-Doğmadan önce babası Abdullah’ı; 6 yaşındayken annesi Âmine’yi kaybetti.
3-Sonra dedesi Abdulmuttalib’in himayesine girdi. Dedesinin vefatından sonra amcası Ebû Talib’in yanında yetişti.
4-Küçük yaşlardan itibaren ticarete atıldı.
5-Mekke’de yaşayan ve puta tapan insanlara karşı çıktı.
6-Peygamber olmadan önce insanlar arasında güzel ahlakı, dürüstlüğü, adâleti ile tanınarak “el-Emîn: En emniyetli kişi” sıfatını aldı.
7-25 yaşında iken Hz. Hatice ile evlendi. Hz. Hatice’den Kasım, Abdullah, Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm, Fatıma adında 6 çocuğu oldu. Kasım ve Abdullah küçük yaştayken vefat etti.
8-Ara sıra yanına azığını alarak Nur Dağı’ndaki Hira Mağarası’nda inzivaya çekilirdi. 610 senesinde Ramazan ayının 17. günü Hira Mağrası’da vahiy meleği Cebrail (a.s.) geldi ve ona ilk vahiy “oku” emrini verdi. Böylece Hz. Muhammed‘e (s.a.v.) 40 yaşında peygamberlik verilmiş oldu.
9-Peygamber Efendimiz, tebliğe en yakınlarından başladı. O’na ilk eşi Hz. Hatice sonra kızları iman etti. Ardından Hz. Ali daha sonra Zeyd bin Harise ve Hz. Ebubekir iman etti.
10-İnsanlar arasındaki eşitsizliği gideren, adaleti gözeten İslam dini daha çok fakir insanlar ve köleler arasında kabul gördü. Müslümanların sayısını günden güne arttı.
11-İlk Müslümanlar Mekkeli putperestlerin hakâret, alay, eziyet, işkence ve boykot gibi kötü tavır ve davranışlarına mâruz kaldı.
12-Müslümanlar Mekke’de oturamayacak hâle geldikleri zaman Allah’ın izniyle Peygamber Efendimiz ve ashabı 622 senesinde Mekke’den Medine’ye hicret etti. Hz. Ebubekir, Peygamber Efendimiz’in yol arkadaşı oldu.
13-Medineli Müslümanlar (Ensar) Mekkeli muhacirleri çok iyi karşıladılar. Ensar ile muhacirler kardeş ilan edildi. Böylece Medine İslam Devleti kuruldu. İslam Devleti’nin kurulmasıyla müşrikler Müslümanlara saldırmaya başladı.
14-624 yılında müşriklerle yapılan ilk savaş olan Bedir Savaşı’nı Müslümanlar kazandı.
15-Mekkeli müşrikler Bedir Savaşı’nın intikamını almak için Medine üzerine yürüdüler. 625 yılında yapılan Uhud Savaşı’nda Peygamberimizin görevlendirdiği okçuların yerini terk etmesiyle Hz. Hamza ile birlikte 70 sahabe şehit oldu.
16-İki taraf birbirine üstünlük kuramadığı için Mekkeli müşrikler büyük bir güç toplayarak tekrar Medine üzerine yürüdüler. Peygamber Efendimiz bunu haber alınca Selman-ı Farisi’nin tavsiyesi ile Medine’nin etrafına hendekler kazdırdı. 627 yılında yapılan Hendek Savaşı’nda müşrikler kayıplar vererek çekildiler.
17-628 yılında Müslümanlar hacca gitmeye karar verdiler. Bundan tedirgin olan Mekkeliler Müslümanlara izin vermek istemediler. 628 yılında imzalanan Hudeybiye Anlaşması ile Mekkeli müşrikler Müslümanların varlığını resmen tanıdı.
18-628 yılında Müslümanlar Hayber’i fethetti. Hayber’in fethi ile Şam ticaret yolu Müslümanların eline geçti.
19-Müslümanlar, Bizans ile ilk kez 629 yılında Mute’de savaştılar.
20-630 yılında Mekke’nin fethi gerçekleşti. Mekke’nin fethinden sonra Arap yarımadası hızlı bir şekilde Müslümanların kontrolü altına girdi. Müslümanlar ve putperest Arap kabileleri arasında 630 yılında gerçekleşen Huneyn Savaşı’nı Müslümanlar kazandı.
21-Hz Muhammed’in (s.a.v.) son seferi ise 630 yılında Tebük’e oldu.
22-Hz. Muhammed (s.a.v.) son kez Müslümanlarla beraber 632 yılında hacca gitti ve buna Veda Haccı adı verildi. Peygamberimiz, Veda Haccı’nda 100 bin Müslümana hitap etti.

23-
Hz. Muhammed (s.a.v.) 632 yılında Medine’de vefat etti.
NESEBİ VE DOĞDUĞU GÜN CEREYAN EDEN OLAYLAR
          Hz. Muhammed (s.a.s.) Milâddan sonra 571 senesi, Fil Yılı’nda, 12 Rebiülevvel (20 Nisan) pazartesi gecesi sabaha karşı, Mekke’nin doğusunda bulunan “Hâşimoğulları Mahallesi”nde, babasından kendisine mirâs kalan evde doğdu. Arapların takvim başı olarak kullandıkları “Fil Vak’ası”, Peygamberimiz (s.a.s.)’in doğumundan 52 gün kadar önce olmuştu.
Abdülmuttalib, torununun doğumu şerefine verdiği ziyâfette çocuğun adını soranlara: “Muhammed adını verdim.
          Dilerim ki, gökte Hakk, yeryüzünde halk, O’nu hayırla yâdetsinler…” cevâbını verdi.
Annesi de “Ahmeddedi. (Muhammed, üstünlük ve meziyetleri anılarak çok çok övülüp senâ edilen; Ahmed de Cenab-ı Hakk’ı yüce sıfatları ile öven, hamdeden kimse demektir. İslâm târihçileri, Peygamberimiz (s.a.s.)’in doğduğu gece bir takım olağanüstü olayların meydana geldiğini naklederler.
          O gece İran Kisrâsı (Hükümdarı)’nın Medâyin şehrindeki sarayının 14 sütûnu yıkılmış, mecûsîlerin İran’da Istahrâbat şehrinde bin yıldan beri yanmakta olan “ateşgede”leri sönmüş, Sâve (Taberiyye) gölü yere batmış, bin yıldan beri kurumuş olan Semâve deresi’nin suları taşmış, mecûsîlerin büyük bilgini Mûdibân korkunç bir rüya görmüş, Kâbe’deki putların yüz üstü devrildikleri görülmüştü. Gerçekten O’nun doğması ile bütün dünyada hüküm sürmekte olan cehâlet ve küfür ateşi sönmüş, putperestlik yıkılmış, zulmün baskısı son bulmuştur.
SOYU (NESEBİ)
          Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.s.)’in babası, Abdülmuttalib’in oğlu Abdullah; annesi ise Vehb’in kızı Âmine’dir. Babası Abdullah, Kureyş Kabîlesinin Hâşimoğulları kolundan, annesi Âmine ise Zühreoğulları kolundandır. Her ikisinin soyu, bir kaç batın yukarıda, “Kilâb”da birleşmektedir. Her ikisi de Mekke’lidir.
Peygamber (s.a.s.) Efendimiz, Hz.İbrâhim’in büyük oğlu Hz. İsmâil’in neslindendir. Soyu Adnân’a kadar kesintisiz bellidir. Adnân ile Hz.İsmâil arasındaki batınların sayısında neseb bilginleri ihtilâf etmişlerdir.
Peygamber (s.a.s.) Efendimizin soyu, çok temiz ve çok şerefli bir neseb zinciridir. Bir hadisi şerifte Rasûl-i Ekrem Efendimiz: “Ben devirden devire, (nesilden nesile, âileden âileye) seçilerek intikal eden Âdemoğulları soylarının en temizinden naklolundum, sonunda içinde bulunduğum ‘Hâşimoğulları’ âilesinden neş’et ettim”, buyurmuştur.
Diğer bir hadisi şerifte bu seçilme işi şöyle anlatılmıştır.
          “Allah, Hz İbrâhim’in oğullarından Hz. İsmâil’i, İsmâiloğullarından Kinâneoğullarını, Kinâneoğullarından Kureyşi, Kureyşden Hâşimoğul-larını, Hâşimoğullarından da beni seçmiştir.” Bir başka hadis-i şerifinde de Rasûl'i Ekrem Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Allah beni, dâima helâl babaların sulbünden, temiz anaların rahmine naklederek, sonunda babamla annemden ızhâr etti. Âdem’den, anne-babama gelinceye kadarki nesebim içinde nikâhsız birleşen olmamıştır”.
          Hz. Muhammed (s.a.s.)’in doğumundan iki ay kadar önce babası Abdullah, Suriye seyâhatinden dönerken Yesrib (Medine)’de hastalanarak 25 yaşında vefât etmiş ve orada defnedilmişti. Peygamberimiz (s.a.s.)’e, babasından mirâs olarak beş deve, bir sürü koyun, doğduğu ev ve künyesi Ümmü Eymen olan Habeşli Bereke adlı bir câriye kalmıştır.
-Peygamberimizin kabri Medine’de Ravza-ı Mutahhara’da bulunmaktadır.