Senin uzun uzun kahvaltıların var; benimse yetmeyen uykularım. Sen, bir ömür sonrasında yaşıyorsun; ben bir saat öncesinde.
Sen hayata koşuyorsun,
ben hayatın gölgesinde.
Öyle ki,
öyle ki bir adım mesafesi bazen gurbet oluyor işte...
Düşünüyorum da oluyoruna bıraksam her şeyi, bilmem ki sonunda ne işler açacaksın? Öyle bir yerdesin ki bende; dokunsam yakacak, bıraksam kaçacaksın.
Bilmiyorum, sen söyle güzel gözlüm;
ne yapayım ben senle? Dağları mı dizeyim önüne kal diye, yoksa gidişini seyre mi durayım? Derdini veren mi olayım, derdinden verem mi ben? Söylesene..
kafam çok karışık.
Aklımda yüreğimde tuzaklar.. Bin mayın patlar içimde bir hayalin sonunda. Kadere düğüm atıp, kedere düğün tutar kalbim Ellerim başlı başına muamma, dilim sığmaz ağzıma, gözlerim bana yabancı, gönlüm ise iflah olmaz bir yalancı...
Ben dürüstüm oysa, acınla karşılaştırmamam hiç bir gülüşünü. Mevsimini şaşırmış soğuklar üşütmeseydi beni. Bir sıcak bakışa bütünüyle raam olmayacağım bende. Dedim ya kafam karmakarışık. Ama şunu bil ki bana bir tek sen iyi geliyorsun. Bir tek, senin yanında unutuyorum zamanı, bir tek seninleyken; beni üzen sancıtan hiç bir şey... Kimim var ki , senden başka, kim anlar ki beni?
Bir de bu kadar çarpmasan yüzüme gerçekleri, anlarsın aslında. Cevap vermeyeceğim soruları yerine, istemek isteriz diye sorarsan. dokunup, kanatmak yerine, yaralarımı sarsan; olmaz mı? Hadi kal orada, Hadi kal orada, ben susuyormuş gibi seviyor, sen dinliyormuş gibi Ben sevmiyormuş gibi eyy
güzel gözlüm eyy sahipsiz yazilarimin kimliksiz kahramani söylese ne yapim ben seninle. içimden cenazeni kaldirip göz yasimi döksem ardinden cik desem aklimin caprazlardan git artik desem bit artik .ne olur bit desem bitermi ? yada hayallerine düssem tepe taklak, basimi carpsam dizlerine ilik ilik aksa mutluluk içime ve can ayetm gözlerinde yeter mi?
Beni hiç anlamadın,
anlamayacaksın. Aslında o kadar da farklı değildik, Farklı bakıyoruz sadece, farklı düşünüyoruz.