Ölüm
vardır şu dünyanın sonunda
Kırma gönülleri boşu boşuna
Kargayı kondurup gülün dalına
Yoldurma gülleri boşu boşuna
Mermer
taşa yazacaklar adını
Kim götürmüş servetini malını
Eğer çalamazsan gönül sazını
Koparma telleri boşu boşuna
Sultan
Süleymana kalmadı dünya
Her gördüğün düşü hayıra yorma
Meyvasız ağacı sallayıp durma
Kırma dalları boşu buşuna
Gülabi’
yem mezarımdır son durak
Ömür bağın viran döküyor yaprak
Bir gün sarar beni şu kara toprak
Dökme göz yaşını boşu buşuna
Sarar ise şu kara toprak
Bekleme yolumu boşu boşuna
AŞIK GÜLABİ