Eğer bir gün peygamber ziyaretimize gelse, yalnızca bir kaç günlüğüne. Aniden çalsa kapımızı, doğrusu merak ediyorum neler yapacağımızı. Ama biliyorum böylesi şerefli bir misafire evimizin en güzel odasını açacağımızı. Yemeklerimizin en iyisini sunacağımızı. Ve inandırmaya çalışacağımızı, Onu evimizde görmekten dolayı duyduğumuz hazzı Ama söyleyin bana, Peygamberi evinize doğru gelirken gördüğünce, onu kapıda mı karşılayacaksınız.? Yoksa onu içeriğe davet etmeden önce, O sabah aldığınız gazeteleri dergileri çabucak toplayıp kanepenin altına mı atacaksınız. ? Peki, açık mı bırakacaksınız pembe dizi oynayan televizyonunuzu. ? Kim bilir belki de ağzımızdan hiç çıkmamış olmasını dilerdik, Gün içinde ediverdiğimiz bir sürü yalanın ve hakaretin. Peki ya kasetlerimizi, hızlı müziklerimizi, yeni çıkan starların son albümlerini de ortalıktan kaldıracak mıyız bir çırpıda. Belki de onların yerine raflarda yıllardır boynu bükük bekleyen kitaplarımzdanı serpiştireceğiz ortalığa. Peki, hemen evimize girmesine izin verecek miyiz, Yoksa ne olur bir dakika diye yalvararak kapıda hangisini kaldırayım, Neyi yok edeyim nasıl gizliyiyim diye koşuşturacak mıyız evimizin içinde bin bir telaşla. Merak ediyorum eğer peygamber bir kaç günlüğüne bizimle birlikte yaşasa Yapmaya devam eder miyiz her zaman yaptığımız işleri. Mesela götürebilecek miyiz yanımızda her gittiğimiz mekâna, onu da? Tanıştırmaktan onur duyacak mıyız, en yakın arkadaşlarımızla? Şöyle diyelim ya da, o gelince bir kaç günlüğüne değişmeli mi planlarımız ve hayatımız ? Şimdi söyleyelim birbirimize açık yüreklilikle, Kalmasını ister miyiz hayatımızın sonuna kadar bizimle? Yoksa rahat bir nefes mi alırız, ziyareti bitipte çabucak gidiverdiğinde? Gerçekten bilmek ilginç olabilirdi değil mi? Eğer bir gün peygamber aniden ziyaretimize gelse, yapacağımız şeyleri? Gözlerimiz yollarda Ey sevgili dön artık Ne olur vuslata anı ne zaman ? Buram buram gül tütüyor Medinenin kokusu Ey sevgili dön dön artık