Gel benim ruhumun gerçek
sesi gel Yıllardır sönmeyen alevim, korum Gel benim ömrümün hikayesi gel Şiirim, sonsuzum, gerçeğim, zorum Gökle yerin birleştiği kavşakta Seni bulup bulup kaybediyorum.
İlkin rüzgar değil sanki nefesti; Bir kez başlayınca estikçe esti... Sonra bir upuzun karanlık bastı; Sürdü hep aynı düş, hep aynı yorum Şimdi duraklarda her akşam üstü Seni bulup bulup kaybediyorum.
Yitiksin baharlar, güzler içinde Resimler, şarkılar, sözler içinde Bazen bir iz görüp izler içinde Cevap vurgusuyla titriyor sorum Sonra en tanıdık yüzler içinde Seni bulup bulup kaybediyorum...