Ni̇yazi̇ Yıldırım Gençosman

01-01-1929 - 21-08-1992

  • Senin Yüzünden

Taşı aş diye yedirdiler senin yüzünden
Boğazımıza dizildi taştan lokmalar.
Ve yalnız zehir
İçtik su diye yudum yudum senin yüzünden...

Halimizi hatırımızı soran olmadı. Kırk katır mı
kırk satır mı diye sordular hep; Katırla satır
arasında gidip gelirken, katıra bindirip satırı
indirdiler. Senin Yüzünden.
Uzadıkça uzadı kara gecelerimiz azap sakızı
gibi. Sabahı masallarda dinledik.
Kara topraktan başka sadık yâr bulamadık
Veysel misâli. Onun göğsünde dindirdik

acılarımızı. Toprak okşadı saçlarımızı. Bir kan
lekesi sırtımızda ve toprağın eli alnımızda...
Senin Yüzünden.
Tanımadığımız hicranlar, hiç görmediğimiz
ıstıraplar, selâmımız sabahımız olmayan kederler
çaldı kapımızı. Hepsi de bildiği adres bizim ki! ...
Nasıl iş bilmem ki... Çat kapı biri düştü hergün.
Buyur ettik 'Tanrı misafiridir' diye Yemedik
yedirdik; Giymedik giydirdik. Yetemediğimiz an
olmadı. Ömrümüzü yedirdik doysunlar diye....
Gençliğimizi giydirdik, güzelim ümitlerimizi giydirdik...

Dostlarla da zamanla ayrıldı yollarımız...
Öyle özledik ki...
Anadan ayrıldık, yârdan ayrıldık, arkadaştan ayrıldık...
Ayrılıktan ayrılamadık. Ne zaman baksak yanımızda
kalleşliğini görmediğimiz de bir o kaldı zaten.
Bir de medrese... Yalnızlığım Senin Yüzünden.
Ah! ... Bu derdi anlatamıyorum ki ben...
Keşmir Vâdisi'nden Kerkük sokaklarına kadar
lime lime ettik yüreğimizi. Bir Doğu Türkistan çadırında
ilmik ilmik dökülen gözyaşı, Sibirya'ya Tatar sevki yapılan
bir istasyondaki kan lekeleri, ümidini pamuk balyasına ip
yapan Azeri oturdu gözlerimize...
Hangisine ağıt yetiştirelim, şaştık kaldık! ... Kurudu gözlerimiz.

Yüreğimizle ağladık.
Yüreğimizle! ... Senin Yüzünden...
Senin Yüzünden...
Ruhumda darb izleri var...
Dağ delermişsin Ferhat... GeI de del bakalım
şu dağları! Vardiyalı hafriyat amelesi gibisin benim
yânımda. Bir görseydin deldiğin dağları Ferhat...
Çöllerde gezermişsin Mecnun... Gel de gez
tozuttuğum yollarda. Senin çilen, benimki
yanında zamane müzikali gibi...
Benim Leylâm, öyle nazlı, öyle nazlı ki.,.
Benim çöllerim öyle taşlı, öyle sıcak ki...
Senin çölün yakmadı topuğunu, benim
yüzümü kavuran ampuller kadar...
Senin yüzünden

Ruhumda darb izleri var...
Bu derdi anlatamıyorum ki ben...
Ama,
Ben yine sana deliyim!
Ben yine sana âşığım
Sırılsıklam...
Toprak hasretini dindirene kadar...

Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu

Yeni Eklenen Şairler

Sultan Abdülaziz

1 Şubat 1830 , Pazartesi


Yıldırım Beyazit

10 Mayıs 1354 , Cuma


III.SELİM

24 Aralık 1761 , Perşembe


II. Mahmut

20 Temmuz 1785 , Çarşamba


Yavuz Sultan Seli̇m

10 Kasım 1470 , Perşembe


Hod'lu Noksani

1 Ocak 1922 , Pazar


Necati Bey

30 Kasım -0001 , Pazartesi


Behiştî

30 Kasım -0001 , Pazartesi


İbrahim Nasrallah

30 Kasım -0001 , Pazartesi


Uğur Işılak

15 Kasım 1971 , Pazartesi


Neşet Ertaş

1 Ocak 1938 , Cumartesi


Necmetti̇n Hali̇l Onan

1 Ocak 1902 , Çarşamba


Arif Ay

30 Kasım -0001 , Pazartesi


Cahit Koytak

29 Ocak 1949 , Cumartesi


Atilla ilhan

15 Haziran 1925 , Pazartesi


Yeni Eklenen Şiirler

Hayat/ M T

5 Mart 2024 , Salı - 17:07:42


Bizim Bakkal

2 Mart 2024 , Cumartesi - 20:51:39


İnanmeyom

29 Şubat 2024 , Perşembe - 00:05:49


Gurbet

27 Şubat 2024 , Salı - 22:56:31


Ne Taş Ne Toprak Kaldı

27 Şubat 2024 , Salı - 19:05:21


Böyle Değildi İ̇nsan

26 Şubat 2024 , Pazartesi - 21:46:23


1914…dilimde Hece

26 Şubat 2024 , Pazartesi - 19:52:57


Vefasız

25 Şubat 2024 , Pazar - 22:43:10


Bedir Gazvesi

25 Şubat 2024 , Pazar - 21:38:22


Unutursun

19 Şubat 2024 , Pazartesi - 14:55:36


Anadolu / Mt

19 Şubat 2024 , Pazartesi - 13:21:06


Hayvanlar Davacı Olmuş İnsandan

15 Şubat 2024 , Perşembe - 17:06:31


Hüzünlenirim

11 Şubat 2024 , Pazar - 18:19:00


Dert Etme Dünya

1 Şubat 2024 , Perşembe - 18:33:55


Nefes Arasıdır Koskoca Ömür

30 Ocak 2024 , Salı - 12:44:02