Kahramanmaraş'ta 1934'te
dünyaya gelen Nuri Pakdil,
ailesinin tavrı nedeniyle eğitim hayatını aralıklarla sürdürdü. İlkokuldan
itibaren yazmaya başlayan Pakdil, ortaokulda iken tanıştığı "Büyük
Doğu" dergisiyle hem düşünce ve hem de yazı macerasına ivme kazandırdı.
Ailesinin okumasını istemediğini "Bir Yazarın
Notları"ndaki yazısında dile getiren usta edebiyatçı, bu durumu şöyle
anlatmıştı:
"İlkokulun öğretisiyle, annemin babamın öğretisi kanlı
bıçaklı savaş halinde miydi birbiriyle? Ama evimize kimi günler oturmaya gelen
o çok sevdiğim bayan öğretmenimi, annem de çok sevmez miydi? Annem, bazen bu
öğretmenimle de gözyaşları içinde konuşmaz mıydı? Şu ilkokul, hep düğüm atılan
acayip bir iplik miydi? Annem, babam ilkokuldan, genelde, tüm okullardan neden
bu denli tiksiniyordu? Başka kentlerde de var mıydı ilkokulu, genelde tüm bu
okulları özdeş bir duyguyla gören anne babalar?"
Lise yıllarında "Hamle"
dergisini çıkardı
Ortaokula 3 yıl gecikmeli başlayan Pakdil, 1954 -1955 yıllarında Maraş
Lisesi'nde okurken, beraber eğitim gördüğü iki arkadaşı ile birlikte
"Hamle" isimli edebiyat dergisini çıkardı. Bu küçük lise dergisi
Ankara'dan İstanbul'a birçok yazarın ve şairin dikkatini o dönem çekmişti.
Nuri Pakdil, Maraş Lisesi'nin ardından İstanbul Hukuk Fakültesi'ni bitirdi.
Kahramanmaraş'ta çıkan "Demokrasiye Hizmet" ve
"Gençlik" gazetelerinde de yazıları yayınlanan Pakdil, bir süre
"Yeni İstiklal" gazetesinde sanat sayfaları düzenledi.
Üniversite yıllarında aralarında Sezai Karakoç ve Necip Fazıl Kısakürek'in
de bulunduğu edebiyatçı, sanatçı birçok düşünürle yakın ilişki kuran Pakdil,
askerlik görevini Bitlis'te tamamladı.
Pakdil, üniversite eğitiminden sonra 1965'te bir bakanlıkta hukuk müşaviri
olarak göreve başladı. Daha sonra Devlet Planlama Teşkilatında 1967'de çalışan
Pakdil, bu görevinden de ayrılarak kendini yazarlığa verdi.
Yedi Güzel Adam ile Edebiyat
dergisini çıkardı
Nuri Pakdil, edebiyat hayatı boyunca "Büyük Doğu" ve
"Diriliş" dergileriyle de güçlü bağlar kurdu. Bu dergilerin
çevresinde ayrıca çok sayıda yeni şair ve yazar yetişti. Pakdil, Diriliş dergisinin
yayına ara verdiği ve bir daha basılıp basılmayacağının belli olmadığı dönemde,
Türk edebiyatında "Yedi Güzel Adam" olarak bilinen ekipten Rasim
Özdenören, Erdem Bayazıt ve Akif İnan ile "Edebiyat" dergisini
yayınlamaya başladı.
"Sabır üssü" olarak tanımladığı "Edebiyat" dergisi,
1969'un Şubat ayından 1984 Aralık'a kadar aylık olarak okuyucuyla buluştu.
Pakdil, dergide yazanlara müstear isimler takmakla meşhurdu. Kendisinin de
dergide 16 farklı ismi bulunan Pakdil, en çok "Ebubekir Sonumut"
adını kullandı.
Pakdil, bu süreçte 1972 yılında Edebiyat Dergisi Yayınları'nı kurdu. Bu
yayınların ilk kitabı Pakdil'in "Batı Notları" oldu. Edebiyat Dergisi
Yayınları'ndan 1972-1984 yılları arasında 18'i kendisinin, 27'si yazar
arkadaşlarının olmak üzere 45 kitap yayımladı.
"Edebiyat" dergisinin çevresinde çok sayıda yeni şair ve yazar
yetişti. Dergi ayrıca Orta Doğu'daki edebiyat ile İslamcı düşüncenin
gelişiminden Türk edebiyat çevrelerini de haberdar etti.
Dergi, aralıklarla 159 sayı çıkarıldı. Yayına son verdiği 1984 sonunda
derginin elinde olan bütün sayılarını ve Edebiyat Dergisi Yayınları'ndan çıkan
bütün kitaplarını dağıtan Pakdil, bunun için Ankara'daki birçok öğrenci yurduna
haber verdi.
1984 yılına kadar 18 kitap çıkardı
Pakdil, 1984 yılına kadar "Biat", "Batı Notları",
"Bir Yazarın Notları", "Anneler ve Kudüsler", "Klas
Duruş", "Edebiyat Kulesi", "Bağlanma", "Sükut
Suretinde"nin de aralarında olduğu 18 kitap çıkardı.
Devlet Planlama Teşkilatındaki görevine 1988'de tekrar geri dönen usta
şairin bundan sonraki çalışma yaşamı burada geçti ve 1999 yılında emekliye
ayrıldı. Pakdil, 28 Şubat 1997'den itibaren Edebiyat Dergisi Yayınları
aracılığıyla da yeniden kendi kitaplarını yayınlamaya başladı.
Nuri Pakdil 'in "Otel Gören Defterler" başlıklı 6 kitaptan oluşan
deneme serisi 1997'den itibaren okuyucuyla buluştu. Uzun bir dönem otellerde
yaşayan Pakdil, bu seride inzivaya çekilmiş bir yazarın tahlillerini,
sorgulamalarını ve kendisiyle hesaplaşmalarını kaleme aldı.
Edebiyat dünyasının dervişi olarak da gösterilen Pakdil hakkında Hüseyin
Su, şu değerlendirmeyi yapmıştı:
"Düşüncelerinden diline, biçiminden en küçük ayrıntılarına, hep
korumaya çalıştığı hassasiyetlerinden ilkelerine, ayaklarını bastığı
yerellikten evrensel sanat, edebiyat, düşünce ve siyaset açısına dek daha
birçok kendine özgü özelliklerle kurduğu yapısı ile Edebiyat Dergisi, 1960'lı
yıllardan günümüze, yeni, farklı ve aykırı bir çıkartmadır. Edebiyat dergisinin
karakteri ile Nuri Pakdil'in karakteri birebir örtüşür. Edebiyat Dergisi, Nuri
Pakdil'in manevi şahsiyetine mündemiçtir. Edebiyat, hiç kuşkusuz bir ocak
dergidir. Ocağın sağaltıcı, terbiye edici manevi gücü ise Pakdil'in inanç ve
düşüncelerinin manevi bir rabıta yoluyla okuyucuya, yazara, yazıya ve bütünüyle
ortama ve hayata sirayet edişi ile gerçekleşir. Edebiyat dergisinin, bu dergide
yazan yazarların yazınsal çabalarının, dost ve okuyucuların derginin yazınsal
eylemine katılımının ve kitap yayınlarının genel bağlamı işte bu ilişkinin
anlamındadır..."
Kitaplarıyla deneme türünün
ustaları arasında yer aldı
Nuri Pakdil, Paris izlenimlerinden oluşan, Batı insanını yeni bir yaklaşım
ve söylem ile anlattığı ilk kitabı Batı Notları'yla da büyük ilgi topladı. Bu
eserini izleyen "Biat", "Bir Yazarın Notları" ve diğer kitaplarıyla
deneme türünün ustaları arasında yer aldı.
Yazarın "Bağlanma" adlı kitabı da birçok açıdan onun ve Edebiyat
Dergisi'nin edebiyat ve düşünsel bağlamının anlaşılabilmesi için manifesto
niteliğindeydi. Hem Orta Doğu hem Batı edebiyatından yaptığı şiir ve düşünce
yazısı çevirileriyle edebiyat dünyasında farkını ortaya koyan Pakdil, "Bir
Yazarın Notları" adlı eserinde amacını "İnsan! Seni savunuyorum; sana
karşı!" cümlesiyle özetlemişti.
Eserlerinde "emek, emperyalizm, devrim" gibi kelimelere de yer
veren Pakdil, verdiği röportajlarda kendisini "Ben, antikapitalist,
antifaşist, antinazist, antisiyonist, antisosyalist ve en önemlisi de Türkiye
özelinde olmak üzere antifiravunist bir bilince ve iradeye sahip devrimci bir
yazarım." diye tanımladı.
"Benim için yazı yazmak bir
bakıma savaşmak demektir"
Pakdil, devrimciliğinin temelini, İslam'a olan sarsılmaz bağlılığının
oluşturduğuna da her zaman sözleriyle dikkati çekerek, şu ifadeleri
kullanmıştı:
"İslam dini kıyamete kadar sürecek sürekli devrim anlayışını öngörür.
Yeryüzünde zulüm, haksızlık, adaletsizlik var olduğu sürece, bu zulmün, bu
haksızlığın, bu adaletsizliğin kaynağı olan egemen güçlerin yok edilmesi için,
Müslümanların devrimci mücadelesi de sürecektir. Kirli mülkiyete karşı, kara
siyasaya karşı devrimci savaş kesintisiz sürecektir. Çünkü İslam dini bunu
öngörmektedir. İslam dini özgürlükçüdür, ilericidir, devrimcidir, bağımsızdır,
sömürünün her biçimine karşıdır, başta anamalcılığa karşıdır, başta
yabancılaşmaya karşıdır İslam Öğretisi. İnsanın, yalnızca, 'emeğinin
karşılığını yiyebileceğini' vurgular bu din.
Benim için yazı yazmak bir bakıma savaşmak demektir. Çünkü yazılarımda, her
türlü putçuluğa karşı, her türlü yabancılaştırmaya karşı, her türlü sapmalara
karşı vermekte olduğum savaş anlatılmaktadır. Yazılarımda kirli mülkiyet
tutkusunun insanı ele geçirmesi anlatılmaktadır. Yazılarım, kapitalizme ve
sömürü düzenine karşı bir tepkiyi, bir eleştiriyi ifade etmektedir."
2019 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür
ve Sanat Büyük Ödülünü aldı
İşindeki titiziliğiyle bilinen Pakdil'in, 33 şiirden oluşan "Sükut
Suretinde" kitabındaki "Edebiyat" başlıklı dizeleri, 191 kez
yazdığı dile getirildi. Kitap kapaklarını da kendisi tasarlayan Pakdil'in, bir
kitabın kapağını beğenmeyip defalarca değiştirdiği ve bu yüzden matbaada
sabahladığı da bilinirdi.
Pakdil, 2019 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nde,
"edebiyat" dalındaki ödüle, "yerli düşüncenin egemenliği adına
ürettiği özgün eserler, Türk Edebiyatı'na kattığı kelime tercihleriyle dolu
estetik anlatım dili ve insanı kalbinden tutmayı öneren değerli fikirlerinden
dolayı" değer görüldü. Usta yazar aynı zamanda 2013'te "Kültür ve
Turizm Bakanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü"nü, 2014'te de "Necip Fazıl
Saygı Ödülü"nü aldı.
Kudüs'üne 81 yaşında kavuştu
Türk edebiyatının "Kudüs Şairi" olarak tanımlanan usta yazar,
Kudüs için hissettiği yürek sızısını, "Yüreğimin yarısı Mekke'dir, geri
kalanı da Medine'dir. Üstünde bir tül gibi Kudüs vardır" ifadeleriyle
kaleme döktü.
Pakdil'in en çok bilinen şiirlerinden "Anneler ve Kudüsler"
şiiri şu mısralarla hafızalara kazındı:
"Tûr Dağını yaşa/ Ki bilesin nerde Kudüs/ Ben Kudüs'ü kol saati gibi
taşıyorum/ Ayarlanmadan Kudüs'e/ Boşuna vakit geçirirsin/ Buz tutar/ Gözün
görmez olur/ Gel / Anne ol / Çünkü anne / Bir çocuktan bir Kudüs yapar / Adam
baba olunca / İçinde bir Kudüs canlanır / Yürü kardeşim / Ayaklarına bir Kudüs
gücü gelsin"
Nuri Pakdil, 2015'te 81 yaşında geldiğinde Kudüs'e giderek, Mescid-i
Aksa'da cuma namazı kıldı ve hayali gerçek oldu.
İslam dünyasının Kudüs'e tavrını çok "trajik" bulduğunu dile
getiren Pakdil, "Zaten İslam dünyası kendi arasında kavgalı durumdadır ve
maalesef Kudüs’e yönelme imkanı şu anda gözükmüyor. İslam dünyasının kurtuluşu
ancak ve ancak Türkiye’nin ayağa kalkmasıyla mümkün olacaktır. Ben yeryüzündeki
İslami hareketin, Türkiye’den başlayacağına inanıyorum. Bu inancı içimde her
zaman capcanlı tutuyorum. Türkiye’deki İslami uyanışa büyük önem
veriyorum." demişti.
Edebiyat çevrelerinin büyük saygı duyduğu Pakdil, "Klas Duruş"
için gençlere, "Paraya pula metelik vermemek, adil olmak, insanlarla sıcak
ilişki kurmak, çok kitap okumak, bir yabancı dil öğrenmek, geziler yapıp,
notlar tutmak ve İstanbul'u tanımaya çalışmak" tavsiyelerinde bulunmuştu.
Nuri Pakdil, üst solunum yolları enfeksiyonu nedeni ile kaldırıldığı Ankara
Şehir Hastanesi'nde 18 Ekim 2019'da 85 yaşındayken hayatını kaybetti. Usta
edebiyatçının cenazesi, Hacı Bayram Veli Camisi'nden kılınan cenaze namazının
ardından Taceddin Dergahı'nda defnedildi.
Türk edebiyatının usta ismi hakkında yapılmış sempozyum, tez, dergi, kitap
ve belgesel çalışmalardan bazıları ise şunlardır:
"Hece Dergisi: Edebiyat Dergisi ve Nuri Pakdil Özel Sayısı",
"Dilimin Döndüğünce Sustum -Sıddık Akbayır", "Düşünen Kalem Nuri
Pakdil Sempozyumu", "Yedi İklim Dergisi 58. Sayı: Nuri Pakdil
Ustamıza", "Sükut Suretinde Şerhi-Ali Göçer", "Nuri
Pakdil'de Protest Tavız (Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi) - Tuğba Doğan",
"Abdsürd Tiyatro Bağlamında Nuri Pakdil'in Umut Adlı Oyunu Üzerine Bir
İnceleme (Makale) - Nilüfer İlhan", "Nuri Pakdil Belgeseli -
TRT", "Yedi Güzel Adam - TRT (dizi)"
Nuri Pakdil'in hayatı boyunca kaleme aldığı 42 eserden bazıları da
şunlardır: