Gelecek umut verdi bu hızmalı geline. Sıcak ana koynundan ilk kez çıkışım inan, Kimi ah oldun bana kimi de nazlı canan. Kınam elimde sana gelin geldiğim günde, Gizimde saklımdaki ilk gecem kaldı sende, Ah Trabzon Trabzon, ben seni unutamam.
Mehtabın ışığında seyri âlem göz göze, Sevdiğimle sahilde otururduk diz dize. Yüksek dağı aşarken güneş de el sallardı, Gökyüzü dalgalanır yıldızları yollardı. Geceleri dolunay soluma yaslanırdı, Mavilerin ahengi elayı kıskanırdı, Denizin kıyısından seyrederdim dağları, İnan ki sana verdim oy gencecik çağları. Ah Trabzon Trabzon ben seni unutamam.
Sümela Meryem ana manastırını gezdim. Dolaştım kırlarında aşkı bağrıma dizdim. Seyrettim kaleleri selamladılar beni, Anda selama durdum bende keşfettim seni. Yar bana gül verirdi mutluluğun vizesi, Adım adım şahittir Ayasofya müzesi. Dostluğun yemeklerin muhteşem besin hası, Yaşanacak yersin sen uzun lafın kısası. Ah Trabzon Trabzon ben seni unutamam.
Nemli zade konağın el sallar gülüşerek, İnsanların vefalı lokmayı bölüşerek. Atatürk köşkün ise atamı konuk eder, Hatıraları saklı tozu gönlünde güder. Tutsak aşklarımıza Abdullah paşa çeşme, Kat kat işlenir sevda çaresiz derde düşme. Gül bahar hatun dansa gülüm adını aldı, Ey Trabzon'um senden kızım yadigar kaldı. Ah Trabzon Trabzon ben seni unutamam.
Tüketiriz yılları çabuk geçiyor zaman, Çok yürekler yanıyor felek vermiyor aman. Hasret kaldım dağına, taşına, toprağına, Nice isimler yazdın gönlümün yaprağına. El ele gezsin sende sevgililer şaşırma, Ömrünce misafir et sarp dağları aşırma. Benim gibi bir gelin çökerse konağına, İzin ver güller açsın gamzeden yanağına, Ah Trabzon Trabzon ben seni unutamam.
Muhterem dostlarıma iyi bak üzmeyesin. Canı candan ayırıp hasreti dizmeyesin. Hani unutmadınsa Zafer adlı dostunu, Serdi Azrail ona kanadının üstünü. Bağrı yanık bir bebe ağlar boynunu büker, Yirmisinde Ayşe'si kanlı yaşını döker. Nice çileler çektik sineler pare pâre, Neler yaşadık neler, ölüme yoktur çare. Ah Trabzon Trabzon ben seni unutamam.
Hatırlar mısın bilmem yüreğinde yattığım, İlk bebem kucağımda mutluluğu tattığım. İster sor ister sorma gülü üçe çıkardık, Sevdiğim hasta oldu yaradan-a yakardık. İsmail’i sorarsan çalışır canla başla, Beş askeri büyütür, Reyhan bacım telaşla. Sana hoşça kal derken nice sözler vermiştim, Sende nazlı yârimle muradıma ermiştim. Ah Trabzon Trabzon ben seni unutamam.
Eğer beni sorarsan kimi inişler indim. Kimi de meleklerin kanatlarına bindim. Sıkıntılar çeksem de kimseye söylemedim, İmtihan dedim haktan hiç isyan eylemedim. Olanları söyledim üzülüp de ağlama, Bazı dostların kayıp karaları bağlama. Sende kalan dostları özünden ayrı tutma, Eski dost unutulmaz sende beni unutma. Ah Trabzon Trabzon ben seni unutamam.