Derd ehli
olanların kırıklıkla döktükleri gözyaşlarının yaptığı seller önünde nice
gösterişli kâşânelerin, mâlikânelerin yerle bir olduğunu biliriz.
O garipler
ki, bütün sermâyeleri can yakıcı bir âh silâhından ibarettir ama, onu şöyle bir
attıkları zaman, nice hızlı süvarilerin vurulup yere serildiklerini gördük.
Sadarette
itibar üzere oturan nicelerini gördük ki; gün geldi de onlar el pençe vaziyette
pabuçluğu mekân tuttular (yani hizmetçi oldular)
O elindeki
–gururla kaldırıp kaldırıp- içtiğin kadeh var ya, gün gelir de dilenci çanağına
döner; benzerlerini çok gördük.