Neler Oluyor?
30-03-1432 - 03-05-1481
Bağda gülden bahseden yanağını kasdederServiden söz açanlar endamını kasdeder
Dilbere vasıl olmak dar-ı dünyadan muradAşık aşkın derdi ile dermanını kasdeder
Bu fani dünya için değmez kuru kavgayaEcel ki bu dünyanın ziyanını kasdeder
Yıldızlardan yücedir gözyaşı eşiğindeBu bulutlar ahımın dumanını kasdeder
Ey Avni beyti bozma bahsi ağyar eyleyipŞiir o ki sadece cananını kasdeder
Gözümden akan yaş mıdır kan mıdırLebun yadına lal-u mercan mıdır
Gönülde ne var ise faş etti gözSeni sevdiğim yar pinhan mıdır
Gözüm ile derya nice bahsederGözüm gibi ol gevher efşan mıdır
Gönül ızdırap ile oldu helakGelin görün ol afeti can mıdır
Demiş Avni’ye ben cefa etmezemOna cevreden yoksa devran mıdır
Avnî
Kasd: Niyet. Tasavvur. İsteyerek. Niyet ederek.
Dil-ber: (Farsça) Gönül alan, kalbi çeken. Güzel, dilber.
Vâsıl: Ulaşan, erişen, kavuşan. Hakka vâsıl olan.
Dâr: Yer, mekân, konak.
Murad: İstenerek, ümid ederek beklenen. Arzu edilen şey. Gâye. Maksad. Emel.
Ziyan: (Farsça) Zarar, ziyan, kayıp, hasar.
Eşik: Çukur yer(“Gözyaşı eşiğinde”)
Ağyar: Başkaları, yabancılar, eller
Lebun: Sütlü hayvan. Sütü bol olan hayvan.
Yâd: Gönül, hatır. Anma. Hatırda tutma. Zikretme. Hatır, gönül.
Lal: Kırmızı. Al renk. Dudak. Kırmızı ve kıymetli bir süs taşı.
Mercan: Denizde geniş resif meydana getiren ve mercanlar takımının örneği olan hayvan ve bunun kalkerli yatağından çıkarılan çoğu kırmızı renkte ve ince dal şeklinde bir madde(Canlı) .
Faş: Meydana çıkmış. Yayılmış. Anlaşılmış olan.
Pinhan: Gizli, saklı, hafi, mahfi, mestur, müstetir.
Gevher: Elmas, cevher, mücevher. İnci. Bir şeyin künhü ve esası. Hakikat. Özü.
Efşan: Dağıtan, saçan, serpen.
Afet: Belâ. Musibet. Büyük felâket. Dâhiye. Mc: Son derece güzel.
Cefa: Eziyet. Sıkıntı. Zulüm.
Cevir(cevr) : 1.Cefa, eziyet, sıkıntı, üzüntü. Zulüm. 2.Tas: Tarikat adamının ruhen ilerlemesine mâni olan şey.
Devran: Devir, felek, zaman, deveran, dünya.
ŞİİR KALBİN AYNASIDIR