Ey mahşer yolcusu ! Nedir bu hâlin? Kalmamış, ilâhî aşka mecâlin. Fıtrata isyandır, bil ki vebâlin; Hiç değilse öğren, günde bir âyet; Ver şu cehâlete, artık nihâyet.
Ey mahşer yolcusu ! Dur, düşün biraz, Var mı kâinatta, Hakk’a îtiraz? Düşün ki o Kur’ân; sana son ikâz. Hiç değilse öğren, günde bir âyet; Sen istersen verir, Allah hidâyet.
Ey mahşer yolcusu ! Hüsrâna dalma, Hakk’ça mühürlenen, kapıyı çalma. Niyetin Cennetse, Âraf’ta kalma; Hiç değilse öğren, günde bir âyet; Etmesin kalbine, fitne sirâyet.
Ey mahşer yolcusu ! Akıldan şaşma, Hükümler verirken, haddini aşma. Hele ki; öfkeyle köpürüp taşma; Hiç değilse öğren, günde bir âyet; Göster.. O şeytana karşı dirâyet.
Ey mahşer yolcusu ! Sen ki özgürsün; Cenneti, cinneti, seçmekte hürsün. Gözlerini aç ki; Kur’ân’ı görsün, Bırak.. Rehber olsun, sana her âyet; Yoksa.. Kaderinden etme şikâyet.