Doğu Anadolu Bölgesi ve Azerbaycan’da tanınan, ünlü saz şairlerimiz Çıldırlı Âşık Şenlik hakkında ayrıntılı bilgiler ikinci sınıftaki halk hikâyeleri konusunda verildiğinden burada tekrar edilmeyecektir. Ancak hayatı ile ilgili kısa bir değerlendirme yapılacaktır. Âşık Şenlik, Ardahan ilinin Çıldır ilçesinin Suhara (Yakınsu/Şenlikköy) beldesinde doğmuştur. Onun doğum ve ölüm tarihleriyle ilgili değişik görüşler ileri sürülmüştür. Fahrettin Kırzıoğlu 1853-1913 yıllarını verirken; konu ile ilgili bir doktora tezi hazırlayan Ensar Aslan ise doğum tarihini 1850 olarak vermektedir. Babası Molla Kadir, annesi Zeliha’dır. Asıl adı Hasan’dır; bununla beraber Türkiye ve Azerbaycan sahasında Hasan adıyla değil, Âşık Şenlik adıyla şöhret bulmuştur. Şenlik’in hayatını üç safhada değerlendirmek gerekir. Buna göre birincisi, saz çalmasını bilmeyen Şenlik, ikincisi saz çalabilen ve türkülerini saz eşliğinde söyleyebilen Şenlik, üçüncüsü ise sazı çıraklarına çaldırtan tarikat mensubu Şenlik’tir, Türk edebiyatına 180 kadar şiirin yanı sıra üç de güzel hikâye (Latif Şah, Salman Bey, Sevdakâr Şah) bırakan Şenlik’in şiirleri arasında yer alan divanî, koşma, destan, geraylı ve sicillemeleri yeniliklerle doludur. Şiirlerinde Terekeme/Karapapak ağzının izleri sıkça görülür. O, bir âşıkta bulunması gereken bütün özelliklerin tamamına sahiptir, atışma yapmada başarılıdır, muamma çözmede ustadır, doğaçlaması çok güçlüdür. Türkiye’de âşık kolu, Azerbaycan’da âşık mektebi, Güney Azerbaycan’da, âşık muhiti adı verilen okulun en başında kendisine yer bulmuştur. Onlarca çırak yetiştirmiştir. Çıldırlı Âşık Şenlik’in şiir ve hikâyeleri sadece Türkiye’de değil, Azerbaycan v İran’da da bilinmektedir. 1913 yılında bir mecliste mat ettiği âşıklar tarafından ker disine içirilen zehirli bir şerbet yüzünden vefat etmiştir.