ŞENLİK: Yine fikrim hayallandı uğraşır nara ile Tabibsiz derdi çekerim melhemsiz yara ile Arz ediben gitsem eğer pirin öz diyarına Menzilim bin yıllık yoldur tükenmez bir ay ile
ZÜLALİ: Yaman baktım çekti leşker bir ulu duğra ile Fethetti burcu semayı döğüşür sahra ile Sağolmaz yara çekeriz nah-nuyi kısmette biz Eğerki Eflatun gelse tabib-i kübra ile
ŞENLİK: Deli gönül bülbül olup dünyayı bir dağ bilir Hesap etse şecereni budağı-be-budağı bilir Kef nunu’u zemin arşı kafi azim dağ bilir Yedi iklim çar köşeyi dolaşır sıra ile
ŞENLİK: Nice defne vardır viranelerde Benim gibi viranı gördün mü Sadi hafız arkasında neler var İran, Turan, Türkistanı gördün mü
ZÜLALİ: Nice defneler nice viranlar Ben çok mihr-i süleyman görmişem Nice Tükistanlar nice Turanlar İran Turan Türkistanı görmüşem
ŞENLİK: Yıldırım misali atma ileri Çeker mıknatıslar düşersin geri Dara İsfandiyar Keyhüsrevi Ürüstem tek pehlivanı gördün mü
ZULALI: Nice filozoflar nice alimler Nice nice kan içiçici zalimler Cihangir Fatihler Yavuz Selimler Nice Timur Alparslam görmüşem
ŞENLİK: Serçe sahan ile eyler mi savaş Sana kim dediki fil ile uğraş Yüzünden kar yağar gözünden ataş Şenlik gibi kahramanı gördün mü
ZÜLALİ: Der Zülali dön bak önünde ne var Kaçılmaz dört yanın çevrili duvar İster olsun ağzı kanlı canavar Ben yırtıcı çok arslanı görmüşem
ZÜLALİ: Titrettin burcu semayı Şark-u garptan haberin var deste aldın kürreyi Üstadım kimden öğrendin sen bu ilmi alayı Makamın müftü müderris sizi irfan dediler
ŞENLİK: Hışma gelmiş çalkalanır sanasın Hind Denizi O fışkıran dalgaların boğacak ben denizi Vurup öldürmek mi fikrin anlasam vicdamzı Malın mülkün hem hayatım size kurban dediler