Hoca Ahmed Fakih ya da Sultan Hoca Fakih adları ile
bilinen Ahmed Fakih (ö. 618/1221 ya da 628/1230) 13. yüzyılın ilk yarısında
yaşamış olan tasavvuf şairidir.
• Horasan'dan Anadolu'ya ( Konya ) göç eden erenler
arasındadır.
• Fuad Köprülü, Ahmed Fakîh'i ilk kez "Türk
Yurdu" adlı mecmuâsında ele almıştır. Bu, Ahmed Fakîh hakkında
yararlanabileceğimiz önemli bir kaynaktır.
• Anadolu'da yazılmış olan eski Velâyet-nâmeler ve
Menâkıb-nâmelerde de adına sıkça rastladığımız bir şairdir ve bu eserlerde de
adından övgüyle bahsedilmektedir.
• Fıkıh ilmiyle uğraştığı ve Mevlânâ'nın babası
Bahâaddin Veled'den fıkıh dersi almasından dolayı ismi Ahmed Fakîh olmuştur.
• Eflâkî'nin "Menâkıbü'l- ârifîn" adlı
eserinde ve Hacı Bektaş Velî Menâkıb-nâmelerinde O'nun isminden övgüyle
bahsedilmiştir.
• Ahmed Fakîh'in isminin zikredildiği diğer önemli
eserler arasında:
- Seyyîd-i Hârun-ı Velî'nin Menâkıb-nâmesi
- Kirdeci Ali'nin "Kesikbaş Destânı" adlı
eseri ve bir de
- Şeyh Evhâüddin Kirmânî'nin Menâkıb-nâmesi'ni saymak
mümkündür.
• Rivâyetlere göre, Ahmed Fakîh daha küçük
yaşlardayken, Mevlânâ O'nu yolda gördüğü zaman "ilmin denizi" geliyor
diye kendisine atıfta bulunurmuş. Bu da Mevlânâ'nın bir kerâmeti olarak
nitelendirilmektedir.
• Tarihte Ahmed Fakîh adında birden fazla şair olabileceği
yönündeki ilk iddiâları ortaya atan isim ise Abdûlbâkî Gölpınarlı'dır. Osman
Fikri Sertkaya ise tarihte Ahmed Fakîh adında beş tane daha şair; hattâ bu
şairlerden birinin adının ise Sulı Fakîh olduğu inancındadır. Tabî bu
görüşlerin hepsi birer iddiâdan ibârettir.
• Semih Tezcan, O'nun 1350'li yıllarda yaşadığını
iddiâ etmektedir. Bu görüş de Ahmed Fakîh'in XIII. yüzyıl şairlerinden olduğu
yargısını tehlikeye sokmaktadır. Ölüm tarihi ile ilgili ise farklı görüşler
vardır.
• Ahmed Fakîh hayatının bir bölümünde Hac ziyaretinde
bulunmuş; Medîne, Kudüs ve Şam gibi dönemin önemli şehirlerini yakından tanıma
fırsatını bulmuştur.
• Ahmed Fakîh bizim için önem teşkil eden iki önemli
eseri vardır:
a) Çarh-nâme
Bir kasîdedir. "Mefâ'îlün / mefâ'îlün / fe'ûlün
kalıbıyla yazılmıştır. Bugün elimizde 83 beyiti bulunan kasîde söylenmiş bir
manzûmedir.Kasîdenin, Eğridirli Hacı Kemal'in "Câmî-ü'n-nezâir adlı
nazîresinde bulunduğu; fakat bu sayfanın da koparak kaybolduğu iddiâ
edilmektedir. Burada önemli olan unsur ise Eğridirli Hacı Kemal'in bu eserinin
indeksinde kasîdenin aslında 100 beyit olduğu yönündeki ibâreleridir.
Ahmed Fakîh'in bu eserinde, feleğin dönekliği, zamanın
gelip geçici bir özelliğe sahip olduğu ve insan bedeninin fânîliği gibi
konulara değindiğini görmekteyiz. Dil tarihi açısından önemli bir eserdir;
Anadolu Türkçe'sinin ilk ürünlerindendir, keli- me kadrosu ve söz dizimi
bakımından dikkat çekicidir.
"Dirîgâ çarhun elünden hezârân
Ki kılmışdur
mu'attal bunca kârân"
Dirîgâ: Eyvahlar olsun! anlamında tâbir edilen
sözcüktür.
Hezârân: Binlerce
Mu'attal: İşe yaramaz
Kârân: Yararlar, faydalar
" İşid imdi bu ahvâl-i kardaş
Çün ümmetdür
biri birinr ihvân"
İhvân: Kardeşler
b) Kitâb-ı Evsâf-ı Mesâcîdi'ş -Şerife ( Şerefli
Mescitlerin Özellikleri )
Bugün kitabın tek nüshası mevcuttur ve su anda British
Museum'da muhafaza edilmektedir. Eser, bir mesnevî olmasına rağmen, eserde,
hece vezni kullanılmış gazellere ve kasîde formu kullanılmış bölümlere
rastlanmaktadır. Eserinde Hac ziyâretindeyken yaşadıklarını anlatmıştır. Zâten
eseri asıl yazış amacı da Hac ziyâreti sonrası Hac'ca gidemeyen diğer
yakınlarının, Fakîh'den, Hac'da iken yaşamış ve görmüş olduğu yerleri
anlatmasını istemelerinden kaynaklanan bir duyguya dayanmaktadır.Fakat bazı
araştırmacılara göre eserin daha kapsamlı olabileceği yönündeki inançları da
bugün hâlâ tartışılan bir muammâdır. Eser aynı zamanda Türk seyahâtedebiyatını
ilk ürünü olması itibâriyle önem teşkil etmektedir.
" Salavat vir Resûlullâh'a Ahmed
Uzatma kasr
eyle sen dîvânı"
Kasr eyle- : Kısaltmak
Dîvân : Şair bu sözcükle kendi yazmış olduğu bu
kitabını ifâde etmektedir.
Bibliyografya:
• Mecdut
Mansuroğlu, Ahmed Fakîh (Çarh-nâme), İstanbul, 1956
• Hasibe
Mazıoğlu, Ahmed Fakîh (Kitâb-ı Evsâf-ı Mesâdicîdü'ş-Şerife)
• Semih
Tezcan, Anadolu Türk Yazınının Başlangıç Döneminde Bir Yazar ve Çarh-nâme'nin
Tarihlendirilmesi Üzerine, Türk Dilleri Araştırmacıları, 4, 1994
• Osman
Fikri Sertkaya, Ahmed Fakîh, DİA, cilt.2, İstanbul, 1989