Tasavvuf
şairi (D. 1888, Talas / Kayseri - Ö. 3 Mayıs 1962,
İstanbul). Müslüman olmadan önceki adı Diyamendi’dir. İsmini Mehmed Abdülkadir
Keçelioğlu olarak değiştirmiştir. Arapça bilgisi nedeniyle Diyamendi Molla diye
de tanındı. Şiirlerinde Yaman Dede mahlasını kullandı.
Kayseri’inin
Talas ilçesinde Rum iplik tüccarı Ortodoks bir bilgin olan Yuvan Efendi ile
Afurani Hanım’ın oğlu olarak dünyaya geldi.
Müslümanlığı on dört yaşında kabul etti. Daha öğrencilik yıllarında Mevlâna
Celaleddin’e hayranlık duymaya başladı. Eski dinine mensup aile ve yakınlarının
sürekli baskı ve manevi işkenceleri karşısında, İslâmiyeti ancak 1942 yılında
resmen kabul ederek Mehmet Kadir Keçeoğlu adını aldı.
Ortaokul
ve lise öğrenimini Kastamonu’da yaptıktan sonra İstanbul Hukuk Fakültesini
bitirdi, ayrıca medrese öğrenimi gördü. Galata Mevlevihanesine bağlanarak Ahmet
Remzi Dede’den tasavvuf eğitimi aldı. Aruzla yazdığı tasavvufi şiirlerinde
Yaman Dede mahyasını kullandı. Döneminde geniş kültürü ile tanınındı.
İstanbul’da uzun yıllar avukatlık ve hocalık yaptı. Mevlâna’nın Mesnevi’si
ve Divan edebiyatına ilişkin incelemeleri de bulunmaktadır.
Hakkındaki
kitaplar:
Yaman
Dede hakkında Muhsin İlyas Subaşı, Mustafa Özdamar, Sadık Yalsızuçanlar ve
Mustafa Demirci kitap yazmıştır.
Yaman
Dede, bir yazarın; “Dininizi neden değiştirdiniz?” sorusuna şu cevabı vermişti:
“Ayrı
bir varlığım kalmadı ki, ayrı bir dinim olsun. Zaten Mevlâna’yı biraz okuyup da
ona akmamanın imkânı var mı? İslâmiyet’in güzelliklerini öyle almış, öyle
aksettirmiş ki, insan adeta buhara dönüşüyor.”
Yahya
Kemal, Yaman Dede hakkında ne demişti?
Yüz
sürdü gerçi pâyine çok Müslüman Dede
Mollâ-yı
Rûm görmedi bundan Yaman Dede.
---
Peygamberin
ayağının izine pek çok Müslüman dede yüzünü sürdü,
Lakin
Anadolu mollaları bundan daha Yaman bir dede görmedi
KAYNAKÇA:
Abdullah Satoğlu / Kayseri Şairleri - Başlangıçtan Bugüne kadar (1962), Muhsin İlyas Subaşı / İki
Mevlevi : Remzi Dede - Yaman Dede (2005), İhsan
Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları
Ansiklopedisi (2006, 2007, 2017), Mustafa
Özdamar / Yaman Dede (2015), Sadık Yalsızuçanlar / Yaman Dede (Diyamandi),
Mustafa Demirci / Yaman Dede - Aşkın Bedeli (2016), Nuh Azgınoğlu / Yaman Dede
Kimdir? (nuhazginoglu.com, 23 Ekim 2018).
İlginç Davranışları
Çoğunlukla
içe dönük bir hayat süren Yaman Dede, çevresi ile haberleşmede daha çok mektubu
kullanır. Büyük fikir adamları ve sanatçılarla olduğu kadar,ders verdiği
azınlığa mensup öğrenciler,liseli gençlere de mektuplar yazmıştır. Bunlar edebi
ölçüde kıymetli nasihat ve söz sanatları yüklü metinlerdir.
Her hafta
Pazartesi günleri akşam namazları ile Cuma namazlarını Eyüp Sultan’da kılmayı
adet edinmiştir. Cumadan sonra “Haftalık haccımı eda ettim” diyecek kadar Eyüp
ziyaretine önem verir.
Konyalı Dr.
Ali Kemal Belviranlı, ahbaplarından birkaç kişi ile Yaman Dedeyi hasta
yatağında ziyaret eder. Dedeye, “Yanan Kalbe Devasın Sen” naatını bestelediğini
söyler Ali Kemal Bey. Dede pek memnun olur ve misafirler koro halinde bu naatı
okurlar. Önce hıçkırıklara boğulan dede,birden yatağından fırlar,cezbeye
gelerek,semazenler gibi dönmeye başlar. Eşi Hatice Hanım içeri girerek:
”Lütfen okumayın…N’olur kesin…Yakında kalp krizi geçirdi. Bu cezbeyi
kaldıramaz.” diye rica etmek zorunda kalır.
Bir dönem
sevgi kavramını kullanan Mason teşkilatına üye olur Yaman Dede.
Kendisinden herhangi bir konuda ilmi rapor hazırlaması istenir. O da safça
tutar İslamiyet’in üstünlüklerini anlatan bir rapor yazar. Ertesi gün dedeyi
locadan ihraç ederler!…