Mehmet Akif Ersoy

20-12-1873 - 27-12-1936

  • Kör Neyzen


Elinde, nevha-i mâtem kadar acıklı sadâ
Veren, bir eski kamış; koltuğunda bir yedici;
Şu kör dilenci, bakardım, olunca nâle-serâ,
Durup da merhameten dinleyen gelip gidici,
Önünde boynunu bükmüş zavallı keşkülüne,

Atardı beş para, onluk değilse bâri yine.
Kırık sazıyla ederken zaman zaman feryâd,
Gelirdi gûşuna onlukların tanîniyle
Birer nevâ-yı beşâret, birer peyâm-ı vedâd;
Birer sadâ ki: Neyin sîne-çâk enîniyle
Karışmayıp, yalınız dem tutardı sanki ona!
Bu ses, bu manzara gâyet hazin gelirdi bana.

Muhîti hep mütevâlî leyâl-i dûrâ-dûr...
Sabâh yok onun âfâk-ı târ-ı ömrü için!
Yüzünde hande-i ümmîdi andırır bir nûr
Görülmüyor! O mükedder, elîm çehre bütün
Kesîf bir bulut altında perde-pûş-i melâl...
Geçen zamânı karanlık, karanlık istikbâl!

Nasıl hakîkat-i yeldâ? Hayâtı git ona sor:
Bulur nazarları dünyâyı perde perde zalâm!
Belâyı görmüyor amma bütün belâ görüyor,
Bu kâinat-ı sefâlette eyledikçe devâm.
Arar bulunduğu yeldâ-yı bî-tenâhîde
Zavallı bir çıkacak yol sabâh-ı ümmîde!

Görür şedâid-i eyyâma karşı dûşunda,
Siper vazîfesini lîme lîme bir abacık.
Fakat o sütre-i bîtâbı her hurûşunda,
Açar da dest-i inâdıyle rûzgâr; artık,
Körün sakındığı üryan vücûdu meydâna
Çıkar, göğüs gerer emvâc-ı berf ü bârâna!

Geçende çarşı içinden çıkınca baktım ki:
Çamurlu taşlara yaslanmış inliyor sâil.
Hasırdı şiltesi altında hem de pek eski,
Şadırvan olmasa üstünde yoktu bir hâil.
Duyulmuyordu uzaktan neyin de şimdi sesi,
Yakından ancak işittim o vâpesin nefesi!

O kendi kendine üfler mi yoksa inler mi?
Ne dinleyen, ne duran var... Bakıp geçer herkes.
Mezardan akseden âvâzı kimse dinler mi?
Zavallı, ölmene bak, nâle-i tezallümü kes!
Fakat durun... Yine keşkülde bir tanîn-i medîd
Duyuldu... Âh ne nâzendedir sürûd-i ümîd!

Şadırvanın, körü altında saklayan, saçağı
Delinmemiş mi? Buluttan coşup gelen yağmur,
O sakbeden uzanıp bir sicim gibi aşağı,
Zavallı keşkülü baktım yavaşça kamçılıyor.
Duyunca kör, bunu bir cûş-i merhamet sandı,
Uzandı keşküle, heyhât, işte aldandı:
Morarmış elleri boş çıktı, sâde ıslandı!

Mehmet Akif Ersoy

Anadolu Şairleri

Bahti̇yar Vahapzade

16 Ağustos 1925 , Pazar


Enver Gökçe

1 Ocak 1920 , Perşembe


Sultan Abdülaziz

1 Şubat 1830 , Pazartesi


Yıldırım Beyazit

10 Mayıs 1354 , Cuma


III.SELİM

24 Aralık 1761 , Perşembe


II. Mahmut

20 Temmuz 1785 , Çarşamba


Yavuz Sultan Seli̇m

10 Kasım 1470 , Perşembe


Hod'lu Noksani

1 Ocak 1922 , Pazar


Necati Bey

30 Kasım -0001 , Pazartesi


Behiştî

30 Kasım -0001 , Pazartesi


İbrahim Nasrallah

30 Kasım -0001 , Pazartesi


Uğur Işılak

15 Kasım 1971 , Pazartesi


Neşet Ertaş

1 Ocak 1938 , Cumartesi


Necmetti̇n Hali̇l Onan

1 Ocak 1902 , Çarşamba


Arif Ay

30 Kasım -0001 , Pazartesi


ŞİİR BİR TUTKUDUR

Seni Vuran Eller Kırılsın Evlat!

7 Mayıs 2023 , Pazar - 16:51:15


Yanma

13 Ocak 2025 , Pazartesi - 21:56:26


Gel/Karacaoğlan

13 Aralık 2024 , Cuma - 23:52:07


Acz

9 Aralık 2024 , Pazartesi - 13:24:26


Kaldırımlar

6 Ocak 2023 , Cuma - 23:28:18


İ̇nci̇tme

26 Kasım 2024 , Salı - 19:47:50


Çanakkale Şehi̇tleri̇ne

5 Ocak 2023 , Perşembe - 17:30:34


Kış Düşünceleri

13 Ocak 2025 , Pazartesi - 21:47:37


Ananın Karnından İ̇nmeden Yere

7 Ocak 2025 , Salı - 23:38:34


Mesrûr Olsam Da Hoş Olmasam Da Hoş

12 Aralık 2024 , Perşembe - 18:05:20


Yollar Ve Gökler

11 Aralık 2024 , Çarşamba - 23:34:24


Gizli Gizli

11 Aralık 2024 , Çarşamba - 23:26:08


Kolay Değil Yaşamak

10 Aralık 2024 , Salı - 22:02:46


Alışma Bana, Ne Yapacağım Belli Olmaz

7 Aralık 2024 , Cumartesi - 22:17:54


Hele Bir Başlasın

6 Aralık 2024 , Cuma - 19:44:53


G-33JZKG2P8E