NE SÖYLERLER, NE BİR HABER VERİRLER
Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler, ne bir haber verirler
Üzerinde, türlü otlar bitenler
Ne söylerler, ne bir haber verirler
Kimisinin üstünde biter otlar
Kiminin başında sıra serviler
Kimi masum, kimi güzel yiğitler
Ne söylerler, ne bir haber verirler
Toprağa gark olmuş nazik tenleri
Söylemeden kalmış, tatlı dilleri
Gelin, duadan unutman bunları
Ne söylerler, ne bir haber verirler
Yunus der ki, gör takdirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler, ne bir haber verirler
AŞIMA ZEHR-İ KATİL KATMIŞIM BEN
Bu ömrüm yok yere harc etmişim ben
Canım gör nice oda atmışım ben
Kimse kimesneye etmemiş ola
Anı kim kendime ben etmişim ben
Amelim rahtını, derdim götürdüm
Kamu assım, ziyana satmışım ben
Cihanda bir sınık saksıdan ötrü
Güherlerim ziyana satmışım ben
Amelim her ne ki varsa riyadır
Acep ihlası ne unutmuşum ben
Giceye eresini kimse bilmez
Tul-i emel başın uzatmışım ben
Dügeli ömrümü, harcına sürdüm
Ziyandan bellidir, ne utmuşum ben
Aguya bal deyu parmak uzattım
Aşıma zehr-i katil katmışım ben
Biçare Yunus'un çoktur günahı
Hakkın dergahına yüz tutmuşum ben
AYRUK GERİ GELMEYESİN
Yok yere geçirdim günü, ah nideyim ömrüm seni
Geldin geçtin bilmedim, ah nideyim ömrüm seni
Seni bahaya almadım, anın çün kadrin bilmedim
Sana vefadar olmadım, ah nideyim ömrüm seni
Ömrüm ipi üzüleser, suret nakşı bozulasar
Hayrım şerrim yazılasar, ah nideyim ömrüm seni
Ayruk geri gelmeyesin, gelip beni bulmayasın
Bu devranı sürmeyesin, ah nideyim ömrüm seni
İşte koyup gidisersin, beni garip edisersin
Kara yere girisersin, ah nideyim ömrüm seni
Hani seninle olduğum, şad olubeni güldüğüm
Ya son ucu yad olduğum, ah nideyim ömrüm seni
Miskin Yunus gidisersin, acep sefer edisersin
Ettiklerin bulusarsın, ah nideyim ömrüm seni