Ahmed Kuddûsi Hz.’nin makamı ve
mezarı Niğde Bor ilçesindedir. Niğde’nin yetiştirdiği önemli bir divan
şairidir. Şairliğinin yanında bilgeliği ile de kendisine değer verilen önemli
bir zattır.
15 Temmuz 1769 tarihinde doğan Ahmed Kuddûsi, hakkında en çok İlmî çalışma
yapılan divan şairlerinden biridir
Ahmet Kuddûsi, şiirleri kitap halinde yayınlanan şanslı şairlerimizden
birisidir. Yalnız, tarihi hayatından çok, menkıbevi hayatı derlenmiş ve
anlatılmıştır. Fehmi Kuyumcu tarafından 01.06.1982 tarihinde Ankara’da
yayınlanan “Kuddûsi Divanı” adlı eserde önsöz olarak menkıbevi hayatından
birçok örnek vardır.
Şeyh Kuddûsî adıyla tanınan şair (11 Rebiulevvel) 1183 gecesinde Bor’da
doğmuştur (1760). Doğum gününün pazartesi olduğu kaydedilen şairimizin babası
Mer’aşi zade İbrahim Efendi’dir. Maraş’tan geldikleri anlaşılmaktadır. Öz
annesinden 18 kardeş oldukları halde bunlardan Ahmet ve Mahmut’tan gayrisi
vefat etmiştir. Ahmet Kuddûsi Nakşi usulünde babasından ders ve feyz alarak
tasavvuf âlemine dalmıştır. Fehmi Kuyumcu’nun Kuddûsi Divanı önsözünden
öğrendiğimize göre çeşitli konularda eğitim görmüş “medrese tahsili görmüştür”.
Babası 1785 yılında vefat edince büyük bir sarsıntı geçiren şair merhale
merhale ilmi ve irfanı kavileştikçe şiirde ve ifade de gelişmiş ve bugün
elimizde bulunan divan meydana gelmiştir. Zamanın dil ve kültür gerçekleri de
nazarı itibara alındığında günümüzün okuyucusuna sunulması için açıklamalı ve
karşılaştırılmalı bir divan yayınına ihtiyaç olduğu söylenebilir. Onu edebiyat
tarihimizin, yaşadığı dönem temsilcilerine dâhil etmek, yeni nesillerin de
zevkle okuyup anlayacakları bir kıvama getirmek gerekiyor. Her ne kadar
yayınlanan divanda sözlük bölümü ilave edilmişse de, şiirin mahiyeti ve özel
deyimleri sebebiyle, açıklamalara ve yorumlara ihtiyaç olduğu
söylenebilir.
Ey rahmeti bol padişah
Cürmüm ile geldim sana
Ben eyledim hadsiz günah
Cürmüm ile geldim sana
Hadden tecavüz eyledim
Derya-yı zenb’i boyladım
Ma’lûm Sana ki neyledim
Cürmüm ile geldim Sana
Sen’den utanmayub heman
Etdim hatâ gizlü-âyan Urma
yüzüme el-emân
Cürmüm ile geldim Sana.
Aslım çü bir katre meni
Halk eyledin andan beni
Aslım deni fer’im deni
Cürmüm ile geldim Sana
Adın senin Gaffar iken
Ayb örtücü Settâr iken
Kime gidem sen var iken
Cürmüm ile geldim sana
Hiç sana kulluk etmedim
Rah-ı rıza’na gitmedim
Hem buyruğını tutmadım
Cürmüm ile geldim sana
İsyanda Kuddûsî şedid
Kullukda bir battal pelid
Der kesmeyüp Sen’den ümid
Cürmüm ile geldim sana