Bunca yıkılmış dağlar üstüne Kalbimin kanını buharlaştırdı gözlerin
Oysa kaç güvercin havalanmıştı içimden Konarak pervazlarına gülüşlerinin Kaç mermi sıyırmıştı ruhumu Acımasız yürüyüşlerinin mevzilerinde Dayanmıştım Ağlamıştım saatlerce parçalanan düşlerime Ta ki sevgilim Kızaran bir gök bulutu Ölümü Bir yıldırımla düşürdüğün ana değin Kalbimin haritasına
Artık ilgilenmiyorum seninle Demiştin barut kokan kelimelerle Demiştin de hayat ölü bir bıldırcın gibi Tutuşup yanmıştı yanan bir tahta içinde Tarla küllerle dolu, ortasında yumurta Çatladıkça yeniden doğuruyor kanımdan Fışkıran harflerle kalbim olan cümleyi: Ben ancak bir tarih kitabı kadar İlgileniyorum seninle...