Neler Oluyor?
00-00-1864 - 00-00-1926
Elhamdülillah........... alel a’la Bu cenge nusret-i Sübhân yetişti Yüz yirmi dört bin peygamber ile Din serveri fahr-i ekvân yetişti
Sunûf-u evliya kalktı ayağa Bir hareket geldi yazıya dağa Ervâh-ı şüheda sol ile sağa Can Hüseyin şah-ı cihan yetişti
Gazi Kemal Paşa hazretlerine Aşk olsun kemâl-i izzetlerine Bu canın yüz suyu hürmetlerine Bize Hakk’tan lütf u ihsân yetişti
Görülmedi böyle bir keremkâni Fikriyle fethetti bütün cihanı Ecânib dediler Ali-i Sâni Bil şah-ı merdân-ı zaman yetişti
Vezir-i âzamdır ol İsmet Paşa Pervâneler gibi saldı ateşe Bu emekler boşa gider mi haşâ Fedâ-yı can eden arslan yetişti
Sâir zâbit dahi sıdk ile tuttu Hulûsla askerin önünde gitti On üç günde Yunan yerlere attı İzmir’e bir parça kalan yetişti
İstedi İzmir’i Yunan ordusu Yunan’ınki şimdi bir can kaygusu Attılar deryaya kalan bakisi Atina’ya canı olan yetişti
Anadolu on dört günde paklandı Yolu ile düşmanımız haklandı Köşe, bucak kâfir var mı yoklandı Her tarafa emr-i ferman yetişti
Afyon’da sur tellerini kestiler Allah Allah ile birden bastılar Kırıldı kuvvesi, Yunan giydiler Birden bire kızıl uçan yetişti
Kurtulanlar topal oldu kör oldu Bu harp feth-i Hayber ile bir oldu Kalktı zulmet, şükür cihan nur oldu Doğdu güneş mâh-ı tabân yetişti
Yedi cephe tuttu Türk’ün askeri Yunan’a ejderha oldu her biri Ele geçenlerde kalmadı diri Ol başını alıp kaçan yetişti
Tâyy-i mekân etti yerler kavuştu Hesapsız mühimmat koydu savuştu Ruzigârlar esti toza karıştı Arkasından acı duman yetişti
Bin üç yüz otuz dokuz senemiz Yüz senedir topa karşı sinemiz Neler çekmiş hem anamız, babamız Gör sabır eyle ârifân yetişti
Yaşasın rüesa hem alelusûl Yaşasın vükelâ ve sahib-i ukl Yaşasın asâkir mevcud-u cedvel Yaşasın milletten kurban yetişti
Yaşasın kâmilen hep ehl-i imân Havuzda ve göllerde bütün ihvân Yaşasın Türkiye yaşasın vatan Bu harbe vuhûş tiran yetişti
Harpten firar eden dinsiz haindir Onların katli de farz-ı ayndır Bize canın lâzımlığı bugündür Bu devlete sanma her can yetişti
Kıyamette iş bu dünyanı bekâsı Beş kişiden mürekkeptir ihyâsı Üç, dört değil rûb-u meskun a’dâsı Âlem-i rahmete Rahmân yetişti
Almış iken bütün kâfir cihanı Ecnebiler ibret tuttu Yunan’ı Türkiye kubbenin şems-i tabanı Dil salana kahr-ı Yezdân yetişti
Çün üç yüz otuz üç müslüman Bizde ecnebide bulunan ihvân Beş insandan çoğaldı bu ins ü can Bize ihmal gaflet keslân yetişti
Yekdiğerimiz kovalaşmayalım Yalan, bühtân, gıybet söyleşmeyelim Biz niçin yalvarıp ağlaşmayalım Kemikten iliğe isyan yetişti
Ne de satıcılar helâl getirir Ne dükkancı sıdkı bütün oturur Bu kazanca hiç eksik mi yetirir Bize her taraftan noksan yetişti
İsteyiksiz köpek gitse sürüye Gider mi çobanın işi ileriye Davet eder bütün kurdu beriye Pay yarıya denen hayvan yetişti
Ya martına parmağını çaldırır Nargil suyu içerinizi soldurur Kendini imansız dinsiz öldürür İblis aldı, şimdi mihrân yetişti
Kardeşlerim eli ele alalım Evvela biz Hakk yolunu bulalım Yaradana sâdık bir kul olalım Kulluk eden kula sultan yetişti
Ne ayarı güzel kantarı çekeriz Kilo dolu alır noksan dökeriz Ne tarlaya helâl tohum ekeriz Hallerimiz çok perişan yetişti
Ne kadın anlatır ere hâlini Ne avrada er inanır malını Bekler ikisi de fırsat yolunu Araya bir fesat, hicrân yetişti
Çün mufassal yaptık biz bu destanı Şimdilik uyuttuk bu çevrestanı Geçin öne yaptırmayın ziyanı Sayenizde çok sâye-bân yetişti
Buyralım mektebe evlatlarımız Her fenden okutmak mutadlarımız Ne fena mahsül-ü icatlarımız Der odun çekmeye oğlan yetişti
Ecnebi kadar mı bizdeki akıl Fakat terbiyeden gafiliz gafil Bu gidişat doğru değil velhâsıl Demek ki insandan hayvan yetişti
Gufranî girdi altmış yaşına Tac-ı devlet mi konuldu başına Karar olmaz Azrail’in işine Ecel, bugün, yarın hemen yetişti
Gufrani
ŞİİR KALBİN AYNASIDIR