Şu fânî zindegâniyle hayât-ı câvidânînin, Telâkî-gâhıdır makber denen son menzil-i ârâm. Hayat ölmekle bitmiş olsa bir şey anlaşılmazdı, Evet, bir ömr-i sânî var: Değil hilkat abes mâdâm. Sen ey gâfil beşer, âlemde bir te’mîn-i istikbâl Edeydim, der çekersin ihtiyârî bir yığın âlâm. Eğer üç günlük istikbâl için ferdâyı anmazsan, Hederdir, korkarım, dünyâda imrâr ettiğin eyyâm. Hakîkî bahtiyâr ancak o âdemdir ki, dünyâdan Giderken mâmelek nâmıyle terk eyler büyük bir nâm. İlâhî! Doğru bir meslek nasıl bulsunlar insanlar, Hakàik hep dururken perde-pûş-i zulmet-i evhâm?