Neler Oluyor?
21-12-1840 - 02-12-1888
Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmettenÇekildik izzet ü ikbal ile bâb-ı hükûmetten
Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmettenMürüvvet-mend olan mazluma el çekmez iânetten
Hakîr olduysa millet, şânına noksan gelir sanmaYere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr-ü kıymetten
Vücûdun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandırNe gâm râh-ı vatanda hak olursa cevr ü mihnetten.
Muini zâlimin dünyada erbâb-ı denaettirKöpektir zevk alan, sayyâd-ı bi-insâfa hizmetten
Hemen bir feyz-i bâkî terk eder bir zevk-i fânîyeHayatın kadrini âli bilenler, hüsn-i şöhretten.
Nedendir halkta tul-i hayata bunca rağbetlerNedir insana bilmem menfaat hıfz-ı emanetten.
Cihanda kendini her ferdden alçak görür ol kimUtanmaz kendi nefsinden de ar eyler melametten
Felekten intikam almak, demektir ehl-i idrâkeEdip tezyid-i gayret müstefid olmak nedâmetten
Durup ahkâm-ı nusret ittihâd-ı kalb-i milletteÇıkar âsâr-ı rahmet, ihtilaf-ı rey-i ümmetten
Eder tedvîr-i âlem bir mekînin kuvve-i azmiCihân titrer sebât-ı pây-ı erbâb-ı metânetten
Kaza her feyzini her lutfunu bir vakt için saklarFütur etme sakın milletteki za'f u betaetten
Değildir şîr-i der-zencire töhmet acz-i akdamıFelekte baht utansın bi-nasib- erbab-ı himmetten
Ziya dûr ise evc-i rif'atinden iztırâridirhicâb etsin tabiat yerde kalmış kabiliyetten
Biz ol nesl-i kerîm-i dûde-i Osmaniyânız kimMuhammerdir serâpâ mâyemiz hûn-ı hamiyetten
Biz ol âl-i himem erbâb-ı cidd ü içtihâdız kimCihangirâne bir devlet çıkardık bir aşiretten
Biz ol ulvi-nihâdânız ki meydân-ı hamiyetteBize hâk-i mezar ehven gelir hâk-i mezelletten
Ne gam pür âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyetKaçar mı merd olan bir can için meydân-ı gayretten
Kemend-i can-güdâz-ı ejder-i kahr olsa cellâdınMüreccahtır yine bin kerre zencîr-i esâretten
Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsinDönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten
Anılsın mesleğimde çektiğim cevr ü meşakkatlerKi ednâ zevki âlâdır vezâretten sadâretten
Vatan bir bî-vefâ nâzende-i tannâza dönmüş kimAyırmaz sâdıkân-ı aşkını âlâm-ı gurbetten
Müberrâyım recâ vü havfden indimde âlidirVazifem menfaatten hakkım agrâz-ı hükümetten
Civânmerdân-ı milletle hazer gavgâdan ey bidâdErir şemşîr-i zulmün âteş-i hûn-i hamiyetten
Ne mümkün zulm ile bidâd ile imhâ-yı hürriyetÇalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten
Gönülde cevher-i elmâsa benzer cevher-i gayretEzilmez şiddet-i tazyikten te'sir-i sıkletten
Ne efsunkâr imişsin ah ey didâr-ı hürriyetEsîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten
Senindir şimdi cezb-i kalbe kudret setr-i hüsn etmeCemâlin ta ebed dûr olmasın enzâr-ı ümmetten
Ne yâr-ı cân imişsin ah ey ümmid-i istikbâlCihanı sensin azad eyleyen bin ye's ü mihnetten
Senindir devr-i devlet hükmünü dünyaya infâz etHüdâ ikbâlini hıfzeylesin hür türlü âfetten
Kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlarUyan ey yâreli şîr-i jeyân bu hâb-ı gafletten
Hürriyet Kasidesi'nin Açıklaması:
çağın değer yargılarını doğruluktan ve samimiyetten sapmış görerekkendi arzumuz ve saygınlığımız ile devlet kapısından ayrıldık.
kendini insan bilenler halka hizmet etmekten usanmaz,mürüvvet sahibi olanlar zavallılara yardım etmekten kaçınmaz.
eğer millet, hor görülmüşse onun şanına bir eksiklik geleceğini sanma;yere düşmekle cevher, değerinden özünden birşey kaybetmez.
vücudun mayası, vatan toprağıdır;bu vücut, acı ve sıkıntı içinde vatan yolunda toprak olursa, en küçük bir üzüntü duyulmaz.
dünyada zalimin yardımcısı, aşağılık kimselerdir;insafsız avcıya hizmetten zevk alan ancak köpektir.
hayatın değerini şöhretin güzelliğinden üstün tutanlar ilegeçici zevklere ebedî feyiz tercih edilir.
insanlarda hayatın uzamasına bunca düşkünlük nedendir;insan emaneti koruyacağı yerde ondan niçin menfaat bekler?
kişi dünyada herkesten kendini alçak görür, ayıplanmaktan kaçınır,fakat kendi nefsinden utanmaz.
akıllı ve bilinçli olanların, yaptıklarından pişman olup çalışmalarını artırması ve bunlardan ders alması, felekten intikam almak demektir.
başarının, üstünlüğün değeri, milletin gönül birliğinde durur;koruma ve kollama eserleri ise ümmetin düşüncesinin çarpışması ile çıkar.
iktidar sahibi bir kişinin azim gücü, dünyanın bir düzene girmesini sağlar;metanet sahibi kişilerin ayaklarını sağlam basması ile cihan titrer.
kader, her feyzini, her lütfunu bir zaman için saklar;milletteki gevşeklikten, zayıflıktan sakın korkma!
zincire vurulmuş aslana ayaklarının güçsüzlüğü töhmet değildir;bu dünyada nasipsiz himmet sahiplerinden talih utansın.
ışık yüksekliğin doruğundan uzaksa çaresizliktendir;tabiat yerde sürünen kabiliyetten utansın.
biz o osmanlılar boyunun ulu soyundanız;mayamız, bütünüyle şehadet kanıyla karılmıştır.
biz o yüce hamiyetli, çalışkan ve güçlü kişileriz kibir küçük aşiretten dünyaya hükmeden bir devlet meydana getirdik.
biz o yüce yaratılışlı milletiz kihamiyet meydanında ayaklar altında toprak olmaktan bize ölüm daha iyi gelir.
hürriyet mücadelesi korkulu ateş olsa ne dert,yiğit olan bir insan gayret meydanından kaçar mı?
cellâdın can yakan kemendi acımasız bir ejder bile olsa,yine bin defa esaret zincirinden daha iyidir.
felek her türlü eziyet yollarını toplasın gelsin,millet yolunda hizmetten dönersem kahpeyim.
bu yolda çektiğim acılar, sıkıntılar anılsın;bunun en basit zevki bile vezirlikten, sadrazamlıktan daha iyidir, yücedir.
vatan, bir vefasız alaycı sevgiliye dönmüş,aşkına bağlı olanları gurbet acılarından ayırmıyor.
korkudan, yalvarma yakarmadan uzağım;benim yanımda görevim menfaatimden, hakkım hükûmetin kötü niyetlerinden daha üstündür.
ey adaletsiz, milletin yiğitleriyle mücadeleden sakın;senin zulmünün kılıcı hamiyet kanının ateşi karşısında erir.
zulüm ile, işkence ile hürriyeti ortadan kaldırmak ne mümkün;eğer kendinde bir güç görüyorsan insanoğlundan idraki kaldırmaya çalış.
gönülde çalışma gevheri, elmas cevherine benzer;ağırlığın tesirinden, baskının şiddetinden ezilmez.
ey hürriyetin güzel yüzü, sen ne büyüleyici imişsin.gerçi esaretten kurtulduk derken senin aşkının esiri olduk.
şimdi kalbi fethedecek güç sendedir, güzelliğini gizleme;güzelliğin, milletin nazarlarından ebediyete kadar uzak kalmasın.
ey geleceğin umudu, sen ne can dostuymuşsun;dünyayı bütün üzüntü ve sıkıntılarından kurtaran sensin.
hükmetme çağı senindir, hükmünü dünyaya geçir;allah yüceliğini her türlü belâlardan korusun.
ey yaralı kükreyen aslan, senin gezdiğin güzel sahralar zulmün köpeklerine kaldı,artık gaflet uykusundan uyan!
Namık Kemal
Anadolu Aşktır