Mehmet Akif Ersoy

20-12-1873 - 27-12-1936

  • Meâl-i Celîli

«Tâkat getiremeyeceğimiz yükü bize yükleme, Allah’ım...»

Ey bunca zamandır bizi te’dîb eden Allah;
Ey âlem-i İslâm’ı ezen, inleten Allah!
Bizler ki senin va’d-i İlâhîne inandık;
Bizler ki bin üç yüz bu kadar yıl seni andık;
Bizler ki beşer bir sürü ma’bûda taparken,
Yıktık o yaman şirki, devirdik ebediyyen;
Bizler ki birer hamlede evhâmı bitirdik,
Ma’bedlere Ma’bûd-i Hakîkî’yi getirdik;
Bizler ki senin ismini dünyâya tanıttık...
Gördükse mükâfâtını, yâ Rab, yeter artık!
Çektirmediğin hangi elem, hangi ezâdır?
Her ânı hayâtın bize bir Rûz-i Cezâ’dır!
Ecdâdımızın kanları seller gibi akmış...
Maksadları dîninle beraber yaşamakmış.
Evlâdı da kurbân olacakmış bu uğurda...
Olsun yine, lâkin bu ışık yoksulu yurda,
Bir nûr-i nazar yok mu ki baksın bacasından?
Bir yıldız, İlâhî? Bu ne zulmet! Bu ne zindan!
Hâlâ mı semâmızda gezen leyle-i memdûd?
Hâlâ mı görünmez o seher-pâre-i mev’ûd?
Ömrün daha en canlı, harâretli çağında,
Çalkanmadayız ye’s ile hirman batağında!
Kâm aldı cihan, biz yine ferdâlara kaldık...
Artık bize göster ki o ferdâyı: Bunaldık!
Bir emrine ecdâdı da, ahfâdı da kurban...
Olmaz mı bu millet daha te’yîdine şâyan?
Hüsran yine bîçârenin âmâlini sardı;
Âtîsi nigâhında karardıkça karardı.
Balkan’daki yangın daha kül bağlamamışken,
Bir başka cehennem çıkıversin... Bu ne erken!

Lâkin bu cehennem onu yıldırdı mı?
Aslâ! İ’lâya seğirtip duruyor nâmını hâlâ.
Kum dalgalarından geçiyor öyle şitâban:
Gûyâ o Sabâ, geçtiği çöller de hıyâban.
Kar kütlelerinden iniyor öyle yaman ki:
Bir çağlayan akmakta yarıp taşları sanki.
Kızgın günün altında beyâbânı dolaştı;
Yalçın buzun üstünde sekip dağları aştı.
Artık gidiyor: Hakk’a varan bir yolu tutmuş,
Allâh’a bakan gözleri dünyâyı unutmuş.
Cûş eyleyedursun geriden nevha-i hüsran...
Yâdında onun şimdi ne mâtem, ne de hicran!
Yâdında değil lânesinin hüzn-i elîmi;
Yâdında değil yavrusunun tavr-ı yetîmi;
Yâdında değil doğduğu, ter döktüğü toprak;
Yâdında kalan hâtıra bir şey, o da ancak:
Gökten ona «yüksel! » diyen ecdâd-ı şehîdi!
Artık o da yükseldi, fakat yerde ümîdi:
Bir böyle şehîdin ki mükâfâtı zaferdir,
Vermezsen İlâhî dökülen hûnu hederdir!

1 Kânûnisânî 1330 (14 Ocak 1915)

Mehmet Akif Ersoy

Anadolu Şairleri

Kul Hi̇mmet

30 Kasım -0001 , Pazartesi


Ercişli Emrah

30 Kasım -0001 , Pazartesi


Erzurumlu Emrah

30 Kasım -0001 , Pazartesi


Bahti̇yar Vahapzade

16 Ağustos 1925 , Pazar


Enver Gökçe

1 Ocak 1920 , Perşembe


Sultan Abdülaziz

1 Şubat 1830 , Pazartesi


Yıldırım Beyazit

10 Mayıs 1354 , Cuma


III.SELİM

24 Aralık 1761 , Perşembe


II. Mahmut

20 Temmuz 1785 , Çarşamba


Yavuz Sultan Seli̇m

10 Kasım 1470 , Perşembe


Hod'lu Noksani

1 Ocak 1922 , Pazar


Necati Bey

30 Kasım -0001 , Pazartesi


Behiştî

30 Kasım -0001 , Pazartesi


İbrahim Nasrallah

30 Kasım -0001 , Pazartesi


Uğur Işılak

15 Kasım 1971 , Pazartesi


ŞİİR BİR TUTKUDUR

Bu Gün Bize Pir Geldi

20 Ocak 2025 , Pazartesi - 20:33:02


Kimsenin Aybına Bakma

20 Ocak 2025 , Pazartesi - 20:24:36


Gafil Gezme Şaşkın

20 Ocak 2025 , Pazartesi - 20:18:31


Ali Diyerek

20 Ocak 2025 , Pazartesi - 20:12:53


Bekliyorum/yaşar Nabi Nayır

19 Ocak 2025 , Pazar - 15:10:35


Yar Safa Geldin

19 Ocak 2025 , Pazar - 14:30:48


Unuttum İ̇şte

18 Ocak 2025 , Cumartesi - 17:01:04


El Aldı Gitti

18 Ocak 2025 , Cumartesi - 00:18:04


Bülbül Olmuş Gülistanı Beklerim

18 Ocak 2025 , Cumartesi - 00:10:11


Yetim Bahçe

17 Ocak 2025 , Cuma - 23:52:42


Dikkat Etmezsen

17 Ocak 2025 , Cuma - 23:49:49


Gel/Karacaoğlan

13 Aralık 2024 , Cuma - 23:52:07


Acz

9 Aralık 2024 , Pazartesi - 13:24:26


Kaldırımlar

6 Ocak 2023 , Cuma - 23:28:18


İ̇nci̇tme

26 Kasım 2024 , Salı - 19:47:50


G-33JZKG2P8E