Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, Günler şu heyûlâyı da er, geç, silecektir. Rahmetle anılmak, ebediyyet budur amma, Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?
Dış yüzüm böyle ağardıkça ağarmakta,
fakat, Sormayın iç yüzümün rengini: Yüzler karası! Beni kendimden utandırdı, hakîkat, şimdi, Bana hiç benzemeyen sûretimin manzarası!
Bir canlı izin varsa şu toprakta,
silinmez; Ölsen, seni sırtında taşır toprağın altı. Ey gölgeden ümmîd-i vefâ eyleyen insan! Kaç gün seni hâtırlayacaktır şu karaltı?